İnsanlar doğaları gereği gün içerisinde pek çok duyguyu bir arada yaşarlar. Sevinç, heyecan, üzüntü, şaşkınlık vb. tüm duygular gibi öfke de sıkça hissedilen temel duygulardan biridir.
Öfke durumu normaldir.
Öfke olumsuz duygular karşısında hissettiğimiz duygu grubuna girmekle aslında işin en başında negatif bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa tıpkı diğer tüm duygularımız gibi öfke de normal, herkes tarafından hissedilen ve vazgeçilemeyen bir duygudur.
Aslında ürkütücü görünmekle birlikte öfke de diğer duygularımız gibi kontrol altına alınabilir. Öfke duygusu yetişkinler gibi çocuklar ve ergenlerde de sıklıkla rastlanan bir durumdur. Hatta bu yaş grubundaki insanlarda öfke daha sıklıkla yaşanır ve genelde kontrolü daha zordur.
Karne tatili dolayısıyla çocuklarla ve ergenlerle yaşayacağımız durumları düşünerek biraz hazırlıklı olmakta fayda var.
Çocuğunuzu öfkeli gördüğünüzde niye öfkeli olduğunu tespit etmenizin yanı sıra, öfkesini uygun şekillerde nasıl yönlendireceğini de kendisiyle paylaşmanız gerekir. Bu yeteneğe sahip olmayan ya da bu yeteneği öğrenmeyen çocuklar, arkadaş edinmede güçlük çekebilir ve öbür çocukların kolayca kızdırıp ağlattığı hedefler haline gelebilir.
Eğer çocuğun öfkesi başkalarına yönelik fiziksel saldırılara dönüşürse bunun üzerinde durulmalıdır. Ayrıca çocuğunuz sık sık öfkeleniyor, her gün sınıf arkadaşlarıyla tartışıyorsa; aynı yaştaki diğer çocuklara göre daha yoğun olarak öfkeleniyorsa, sık sık ağlayıp başkalarına saldırganca davranışlar sergiliyorsa; yaşamın her alanında öfkelenecek bir şey buluyor ve belli bir kişi ya da olay nedeniyle değil, genel olarak kendini öfkeli hissediyorsa; olaylarla baş etme yöntemlerinde önemli değişiklikler görülüyorsa, örneğin daha önce hiç sıkılmadığı şeylere öfkelenmeye başlamışsa anne-baba olarak dikkatli olunmalı; gerekiyorsa bir uzman desteğine başvurulmalıdır.
Diyelim ki çocuğunuz öfkesiyle baş edemiyor ve sizin yardımınıza ihtiyacı var. İlk göreviniz neden öfkeli olduğunu anlamak ve onun da anlamasını sağlamak. Öfkeli her insan gibi çocuklar da kendilerini dinleyecek, anlayacak ve sakinleştirecek kişiler bulma ihtiyacındadır. Bu sebeple çocuğunuzu dinlemekle onu önemsediğinizi göstermenizde fayda var.
Çocuğunuz arkadaşlarıyla iyi geçinemiyor ve olaylar karşısında çabuk öfkeleniyorsa kendisine vereceği tepkilerde daima alternatif şansı olduğunu ve bu davranışların sonucunda nelerle karşılaşabeleceğini anlatın.
Doğru davranışları sergilediğinde sakin kalmayı başarabilen çocuğunu takdir edin ve bu şekilde onu motive edin.
Çocuklarınıza günlük yazma alışkanlığı kazandırın. Yazmak, birilerine derdini anlatmak veya birşeyler çizmek onu sakinleştirecek ayrıca geri dönüp yazdıklarını okuduğunda kendindeki gelişmeleri görerek mutlu olacaktır.
Tüm bunları yaparken çocuğunuzun sizi model aldığını da unutmamanız gerekir. Bu sebeple çocuğunuza sakin olmayı öğretirken siz de bunu hayatınız içerisinde bir alışkanlık haline getirin. Örneğin yaşanılan bir çatışmayı çözmek için öfkelerini kelimelere dökebilir ve ona asıl sorunun öfke olmadığını, bunun ifade edilme biçimi olduğunu gösterebilirsiniz.
Bir de nasıl sakin olacağız onu söylesene dediğinizi duyar gibiyim. Bu yazıyı okuduğunuzda kendinize bir söz verin. Öfkelendiğim ilk anda derin bir nefes alacağım içimden 10’a kadar sayacağım deyin ve bunu gerçekleştirin. Bu arada soruna sebep olan durumu düşünün ve ona göre vereceğiniz tepkiyi şekillendirin.
Öfkelendiğinizde bulunduğunuz hareket şeklini değiştirmenizde fayda var. Yani oturuyorsanız ayağa kalkıp birkaç adım atın, ayaktaysanız oturun veya yürüyün. Bulunduğunuz duruş şeklini değiştirmeniz sakinleşmenize ve mantıklı düşünmenize yardımcı olacak.
Size öfke veren durumla eğlenmeye çalışırsanız zamanla öfkenizi daha kolay yenebilecek hale geldiğinizi göreceksiniz. Ancak bu eğlenme sırasında ölçüyü kaçırıp etrafınızdakileri rahatsız etmemeye dikkat edin.
Şunu unutmamakta fayda var:
Herhangi bir kimse öfkelenebilir. Bu kolaydır. Ne var ki; doğru insana, doğru derecede, doğru zamanda, doğru maksatla, doğru biçimde öfkelenmek… İşte bu zordur!
ARİSTOTELES