A PARTİ

Uskumruköy halkının 'kaçak beton santrali' tepkisi sürüyor

Gündem 05.02.2024 - 23:02, Güncelleme: 05.02.2024 - 23:02
 

Uskumruköy halkının 'kaçak beton santrali' tepkisi sürüyor

Uskumruköy’de kaçak beton santraline karşı bölge halkı "Beton santralına hayır", "Ormanıma, havama, suyuma dokunma" yazılı pankartlarla bir araya geldi.

Uskumruköy'deki kaçak beton santrali önünde "Beton santralı istemiyoruz", "Orman yaşatır, beton öldürür", "Beton santralına hayır", "Ormanıma, havama, suyuma dokunma" yazılı döviz ve pankartları açan halk burada bir açıklama yaptı.  Doğa katliamına izin vermeyeceklerii vurgulayan bölge halkı, "Mega projelerle halkın yararına çalıştıklarını ifade eden iktidar yetkilileri, seçilmiş kişilere kaynak aktararak kendileri için Hazine’den ayrı bir hazine yarattılar. Sürekli tarihe referans vererek 'yerli-milli' naraları atan bu makam sahipleri, kadim şehrin -her biri ayrı kültür mirası- tarihi köylerini asfalt gürültüsüne, egzoz kirliliğine boğdular. Tüm canlıların kullandığı patikaları hafriyat kamyonları için otobana çevirdiler. Milli prestij gibi pazarladıkları, “eser” diyerek kıymetlendirmeye çalıştıkları megaprojeleri, Kuzey Ormanları ekosistemine kanser gibi yaydılar" dedi.   BETONLAŞMA İSTEMİYORUZ Bilimsel raporların yok sayılmasına tepki gösterilen açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi: "3. Havalimanı, köprü ve bağlantı yolları yapılmadan önce, ortaya çıkacak tahribatı ve olası riskleri ortaya koyan bilimsel raporları yok sayan bu zihniyet, felaket bir deprem senaryosuna dönük kaydadeğer hiçbir hazırlık yapmadığı gerçeğini gizlemeye çalışıyor. 21 yıldır, kaçınılmaz yıkıma karşı önlem almayan mevcut iktidar rezerv alan aldatmacasıyla vatandaşın malına ve kamunun ortak alanlarına el koyma yollarını aramaya koyuldu. İstanbul'un kalan su havzaları, ormanları, yeşil alanları ve zirai üretim yapılan toprakları bugünün ve yaşanabilir bir yarının sigortasıdır. Son haftalarda peşpeşe Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hazine arazilerinin satışına onay veren özelleştirme kapsamına alınması, bununda sarıyer bölgesi ve istanbulun kuzeyini kapsaması, hızlı tren hattının kuzey ve Belgrad ormanının içinden geçmesi, projenin taşıma -transit bir hat denilmesine rağmen bunu kuzey marmara otoyolundan biliyoruz ki transit bir yol değildir. Kilyos kavşağına çıkış ve Sarıyer - Kilyos tüneli trafiği ulaşımı kolaylaştırıcı değil bölgenin yapılaşmasına ve şehirleşmesine yol açacaktır. Rumeli fenerindeki hazineye ait arazinin özelleştirilmesi bölgede bulunan askeri arazinin de kamu statüsünden de çıkarılması rantsal bir karardır. Bölgedeki betonlaşma kaçak kurulan ve çalışan İCA- İÇTAŞ'ın iştahını kabartmaktadır. Bugüne kadar İBB'ye yapmış olduğumuz resmi başvurulardan yanıt alamadığımız gibi kaçak olan bu santrale yangından mal kaçırırcasına resmen bir gecede doğalgaz hattı çekilmiştir. Usulsüz ve kaçak olduğu belli olan bu santrale çekilen doğalgaz hattı ile ilgili resmi dilekçemizle sorgulamamızı yaptık. Aynı zamanda beton santralinden deşarj edilip tatlı su deresine karışan beton suyundan numune alıp tahlil için 2 ayrı laboratuvara teslim ettik. Çevremizi, yaşam alanımızı kirleten gözü para hırsı bürümüş hükümetin yandaş şirketlerinin  yaptıkları bu doğa katliamına izin vermeyeceğiz. İCA - İÇTAŞ yaşam alanlarımızdan elini çek. Uskumruköylüler olarak; betonlaşma, ormansızlaşma, mülksüzleştirme istemiyoruz."      
Uskumruköy’de kaçak beton santraline karşı bölge halkı "Beton santralına hayır", "Ormanıma, havama, suyuma dokunma" yazılı pankartlarla bir araya geldi.

Uskumruköy'deki kaçak beton santrali önünde "Beton santralı istemiyoruz", "Orman yaşatır, beton öldürür", "Beton santralına hayır", "Ormanıma, havama, suyuma dokunma" yazılı döviz ve pankartları açan halk burada bir açıklama yaptı. 

Doğa katliamına izin vermeyeceklerii vurgulayan bölge halkı, "Mega projelerle halkın yararına çalıştıklarını ifade eden iktidar yetkilileri, seçilmiş kişilere kaynak aktararak kendileri için Hazine’den ayrı bir hazine yarattılar. Sürekli tarihe referans vererek 'yerli-milli' naraları atan bu makam sahipleri, kadim şehrin -her biri ayrı kültür mirası- tarihi köylerini asfalt gürültüsüne, egzoz kirliliğine boğdular. Tüm canlıların kullandığı patikaları hafriyat kamyonları için otobana çevirdiler. Milli prestij gibi pazarladıkları, “eser” diyerek kıymetlendirmeye çalıştıkları megaprojeleri, Kuzey Ormanları ekosistemine kanser gibi yaydılar" dedi.

 

BETONLAŞMA İSTEMİYORUZ

Bilimsel raporların yok sayılmasına tepki gösterilen açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:

"3. Havalimanı, köprü ve bağlantı yolları yapılmadan önce, ortaya çıkacak tahribatı ve olası riskleri ortaya koyan bilimsel raporları yok sayan bu zihniyet, felaket bir deprem senaryosuna dönük kaydadeğer hiçbir hazırlık yapmadığı gerçeğini gizlemeye çalışıyor. 21 yıldır, kaçınılmaz yıkıma karşı önlem almayan mevcut iktidar rezerv alan aldatmacasıyla vatandaşın malına ve kamunun ortak alanlarına el koyma yollarını aramaya koyuldu. İstanbul'un kalan su havzaları, ormanları, yeşil alanları ve zirai üretim yapılan toprakları bugünün ve yaşanabilir bir yarının sigortasıdır.

Son haftalarda peşpeşe Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hazine arazilerinin satışına onay veren özelleştirme kapsamına alınması, bununda sarıyer bölgesi ve istanbulun kuzeyini kapsaması, hızlı tren hattının kuzey ve Belgrad ormanının içinden geçmesi, projenin taşıma -transit bir hat denilmesine rağmen bunu kuzey marmara otoyolundan biliyoruz ki transit bir yol değildir. Kilyos kavşağına çıkış ve Sarıyer - Kilyos tüneli trafiği ulaşımı kolaylaştırıcı değil bölgenin yapılaşmasına ve şehirleşmesine yol açacaktır. Rumeli fenerindeki hazineye ait arazinin özelleştirilmesi bölgede bulunan askeri arazinin de kamu statüsünden de çıkarılması rantsal bir karardır. Bölgedeki betonlaşma kaçak kurulan ve çalışan İCA- İÇTAŞ'ın iştahını kabartmaktadır.

Bugüne kadar İBB'ye yapmış olduğumuz resmi başvurulardan yanıt alamadığımız gibi kaçak olan bu santrale yangından mal kaçırırcasına resmen bir gecede doğalgaz hattı çekilmiştir. Usulsüz ve kaçak olduğu belli olan bu santrale çekilen doğalgaz hattı ile ilgili resmi dilekçemizle sorgulamamızı yaptık. Aynı zamanda beton santralinden deşarj edilip tatlı su deresine karışan beton suyundan numune alıp tahlil için 2 ayrı laboratuvara teslim ettik. Çevremizi, yaşam alanımızı kirleten gözü para hırsı bürümüş hükümetin yandaş şirketlerinin  yaptıkları bu doğa katliamına izin vermeyeceğiz. İCA - İÇTAŞ yaşam alanlarımızdan elini çek. Uskumruköylüler olarak; betonlaşma, ormansızlaşma, mülksüzleştirme istemiyoruz."

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve martigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.