İmamoğlu: Bu ülkede herkesin kazanılmış tüm hakları tehlike altındadır

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hukuksuz bir biçimde alınan “diploma iptali” karar haberini, 31 Mart 2019 İstanbul seçimlerinin iptal edildiği 6 Mayıs 2019'da olduğu gibi, yine iftar için bir kişinin evde giderken aldı. Kağıthane Hamidiye Mahallesi'nde ikamet eden Kastamonulu Turhan Ailesi'nin evinde konuk olan Ekrem İmamoğlu kamuoyunun merakla beklediği açıklamasını, orucunu açtıktan sonra, iftar sofrasında yaptı. İmamoğlu, evin büyükannesi Saadet Hanım'ın duaları sırasında yaptığı konuşmasında şu tarihi cümleler kurdu:     “Memleketimin insanına olan inancımın tarifi yok” “Bu akşam, Ramazan'ın güzel bir iftar sofrasında, çok değerli annemizin, birlikte orucunun yeteneğini doya doya yaşadık. Güzel olan; bu samimiyeti, bu dostluğu, ben, 15 yıldır her evde yaşıyorum. Onlara daha çok hizmet verebilmeyi, ben bu evlerde öğrendim. Onun için, memleketimin her insanına olan inancının tarifi yok. Yani o kadar yüce ki; onun için hep söylüyorum; Hep birlikte güzel hizmetler sunuyoruz.   “2019'da bir eve girerken seçim iptal olmuştu”  “Allah'ın nasibi… 2019'da Sultanbeyli'ye girmiştim ve seçim iptal edilmişti, toplantıya gel' diye arayanlar vardı. Ama biz gene girdik, ben dedim ki, 'Bu olmadı. Kat kat milletimiz, bize hakkımızı verdi. Bu toprakların en büyük adaleti, vicdanı, 86 milyon insanın adaleti ve vicdanına çok yerinde. Tarifsiz bir inancım var. Bu ülkelerde bugün de çok enteresan bir olay yaşandı. Burada gelirken, televizyonlarda… 'Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diploması 31 yıl sonra iptal ediliyor.' Ve hukuksuz bir şekilde. Yani üniversitenin diplomasını iptal etme yetkisi yok. Ama alevlerin mal kaçırır gibi; Yayıncılığın aşırı baskıları, yazıları, komedi komedi geliş gidişler, yazılar, baskılar, Ankara'dan aramalar vesaire… Çok enteresan yani. Açıkçası, bugün diplomanın iptali falan umurumda değil yani. Çok önemli ama esas umurumda olan ne biliyor musunuz? Artık bu ülkelerde, herkesin kazandığı tüm hakların tehlikesi altındadır. Bu ülkedeki, bu toplumun, herkesin içindeki tüm hakları tehlike altındadır. Ve bu akıl, bu milleti gerçekten tehdit eden bir akla dönüşmüştür. Herkesin elinden her şeyi alabilirler. Malını, mülkünü, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı, genel hakkı, seçme hakkı… Her şeyi bulabilirler. Seçme hakkınızı da elinizden alabilirler.”     “Tek meşruiyet var; o da milletin gücünün ortaya çıkması” “Unuttukları şu var. Dedim ya, 2019'dan örnek verdim. Bundan sonra, milletin gücüyle ortaya çıkacak meşruiyetin dışında bir çözümümüz yok bizim. Tek meşruiyet var; o da milletin gücünün ortaya çıkması. Ve bunun için büyük bir çaba göstereceğiz. Yani değil hukuk, kanun devleti bile olmayan bir yerde, artık demokratik bir yarış söz konusu değil. Yani bu manada bunları gerçekten bir Ramazan sofrasında bize neyi konuşturuyorlar? Bir kul hakkı yediler. Kul hakkı yediler yani. Kul hakkı yediler ve kul parası tabiri caizse insan, bu milletin bütünüyle devam edecek… Bana bir pazarda dedi ki bir hanımefendi, bu hakkımı iptal eden siyasi görüşe sahip olan biri, 'Niye' dedi 'Böyle feryat ediyorsun. Senin diplomanı iptal edemezler' dedi. 'Ama ben, yapabileceklerini biliyorum' dedi. aymazlıkları, Utanmazlıkları konusunda ben tahminde bulunmak istemiyorum' demiştim Ümraniye'de, pazarda. O ablamız, o kardeşimiz beni izleyensa, burada üyesi, 'Ablamız, kardeşimiz; ne yazık ki yaptılar. Bak, hak yediler yani. Kul hakkı yediler mi? Seninle sözleşmiş ama böyle olmaz.'”   “Bu kararın altına imza atan insanlar 50 kişi, 100 kişi” “O, zaten kamu gücüyle ne yazık ki iktidarın birçok ortaya çıkması engelleniyor, adil bir zeminde olmayan seçimlerin, bundan sonra da bu şekilde görünebileceğini net olarak gördük milletçe, doğal olarak yargılamaya taşıyoruz, yargıda mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu kararın imzası olan insanlar, 50 kişi, 100 kişi, yargıdan üniversiteye varıncaya kadar; ama 100 kişi, hepsi bir arada, bu ülkedeki ahlaklı savcılarını da meslekleriyle birleştirdi. Namusu yaşıyor Adalet. için biz yani. Başka bir şey için yaşamıyoruz. O zaman, gerçekten Yaradan'dan sonra, Allah'tan sonra inandığım tek duygum var. Onu da ifade ediyorum. O da milletimizdir. Ben de hanı burada, bu güzel hemşerilerimin evinde, ben imtiyazlı milletime emanet ediyorum. Bu Ramazan'ın bereketinden, sofrasından, milletime emanet ediyorum.”     “'Ne yapacaksın?' diyorlar” “'Ne yapacaksın' diyorlar. Hak eden, güçleniyor. Çalışıyor, 'Ben çalışırsam olur mu?' 'Olur' olacağı ülke ona. Evet, hak eden bu ülkelerde olacak. Çocukları, gençleri bu ülkelerden kaçar gibi gitmeyecek artık bizim insanlarımızın. O gelecekte bu yolda ben yılmam, yorulmam. Koşmaya devam. 23 Mart'ta geçerli seçim için, 22 Mart'ta Cumartesi günü, Haliç Kongre Merkezi'nde yine saat 14.00'te. Pazar günü, 23 Mart'ta yüzbinlerce insan, Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyeleri gidecek, oy verecek. Ama ben eminim ki, en az onun kadar, parti üyesi olmasa da gidecek, orada oy alanların sırtını sıvazlayacak, 'Ben üye değilim ama yaptığını doğru buluyorum' dediler.”     “En çok da kızlarımız ve oğullarımız için çalışacağız” "Bu yapılanın muhatabı, milletimizdir., elinizde ne varsa tehlikededir. Allah bu milleti koruyacağı ve sistemimizi çalıştıracağı için, milletimize iletiyorum. Bütün bunlar için."     Vatandaşlardan destek Turhan Ailesi'nin evde yaşayan İmamoğlu, kendisinin orada olduğunu kazanan mahalleliler ve gençlerin sevgi gösterileriyle karşılandı. İmamoğlu'na destek veren, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” tezahüratlarında bulundu.