Kadınlar ve erkeklerin stresle başa çıkma yolları farklı…
Kadınlar ve erkeklerin sorunlarla başa çıkarken farklı davranışlar sergilediğini belirten uzmanlar, kadınların sosyal desteğe önem verdiğini, erkeklerin de çözüm odaklı yaklaşım sergilediğini söylüyor.
Kadınların ve erkeklerin biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenlerle farklı tepkiler verdiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz “Kadınlar, stresli durumlarda daha fazla oksitosin salgılayarak sosyal bağları güçlendirme eğilimindedirler. Erkekler ise daha fazla adrenalin ve kortizol salgılayarak ‘savaş ya da kaç’ tepkisi gösterebilirler.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz stresli durumlar karşısında kadınlar ve erkeklerin verdiği farklı tepkilerin nedenlerini değerlendirdi.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz
Kadınlar sosyal desteğe ihtiyaç duyuyor, erkeklerse çözüm odaklı tepki veriyor
Kadınlar ve erkeklerin sorunlarla nasıl başa çıktığı konusunda yapılan araştırma ve gözlemler ışığında, kadınların çoğunlukla duygusal manada ifadeye ve sosyal desteğe daha fazla önem verdiklerini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz “Kadınlar stresli durumlarla karşılaştıklarında, duygularını paylaşmak ve destek aramak için arkadaşlarına veya ailelerine yönelebiliyor. Erkekler ise sorunlarla başa çıkarken daha problem odaklı ve onu çözüme yönelik yaklaşımları benimseme eğilimde olabiliyor. Sorunun kaynağını belirleyip, çözüm yolları aramaya çalışırlar. Bu vesileyle genellikle duygusal desteği ikinci planda tutarak, daha hızlı ve doğrudan çözümler üretmeyi tercih ettikleri bir başa çıkma yoluna yönelmektedirler.” dedi.
Farkın nedeni biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenlerden kaynaklanıyor
Biyolojik olarak, kadınlar ve erkekler arasında hormonal farklılıklar bulunduğunu hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz “Kadınlar, stresli durumlarda daha fazla oksitosin salgılayarak sosyal bağları güçlendirme eğilimindedirler. Erkekler ise daha fazla adrenalin ve kortizol salgılayarak ‘savaş ya da kaç’ tepkisi gösterebilirler.” dedi.
Psikolojik açıdan, kadınların duygularını daha açık bir şekilde ifade ederken, erkeklerin duygularını içselleştirme eğiliminde olduklarına dikkat çeken Beyaz, sosyal ve kültürel normların ise, kadınların daha duygusal ve destek arayan bireyler olarak görülmesine, erkeklerin ise daha güçlü ve bağımsız olmaları gerektiği yönünde baskılarla karşılaşmasına neden olabileceğini söyledi.
Kadınlar için kendine vakit ayırma, erkekler için fiziksel aktivite…
Cinsiyet farklılıklarını göz önünde bulundurarak, bireylere stresle başa çıkma önerilerinde bulunan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz şunları söyledi:
“Hem kadınların hem hem erkeklerin stresle başa çıkabilmesi için benzer yöntemler olduğu gibi farklı yöntemler de var. Kadınlar için, sosyal destek arama, rahatlama tekniklerine yönelim, düzenli egzersiz yapma, kendilerine, hobilerine veya uğraşılarına zaman ayrıma ve gerektiğinde de profesyonel yardım almayı önerebiliriz. Erkekler içinse, problemleri daha rasyonel çözmeye yönelik yaklaşımlara gayret gösterme, fiziksel aktivitelere yönelme, hobilerle meşgul olma, duygusal olarak da kendilerini ifade etmeye yönelmek önerilebilir.”
Cinsiyete duyarlı psikiyatride, bireylerin cinsiyetlerine özgü faktörler dikkate alınır
Cinsiyete göre kişiselleştirilmiş terapi yaklaşımlarının, bireylerin cinsiyetlerine özgü ihtiyaçlarını ve deneyimlerini dikkate alarak çalışmak şeklinde olabildiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz sözlerini şöyle tamamladı:
“Örneğin feminist terapi, toplumsal cinsiyet rollerinin ve cinsiyet eşitsizliğinin bireylerin psikolojik sağlığı üzerindeki etkilerini ele alarak çalışır. Cinsiyete duyarlı psikiyatride, bireylerin cinsiyetlerine özgü biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörleri dikkate alarak tedavi planları oluşturulur. Ayrıca hem erkek hem de kadınlar için cinsiyetlerinden kaynaklanan zorluklar üzerine, bunların anlaşılıp farkındalık kazandırılması ve bu bağlamda hem kendilerine yönelik farkındalığa, hem de karşı cinse yönelik empatiye dayalı bir çalışmayı kapsar.”