Kamu hastanelerinde giderek artan randevu krizi, halk sağlığı sorunu haline dönüştü. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden hastanelere başvuran çok sayıda hasta, bazı bölümlerden hiç randevu alamıyor. Bazı bölümlerden ise en erken 15 gün sonrasına randevu bulunabiliyor.

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) verilerine göre, yılın ilk yarısında toplam bin 361 doktor, yurtdışına gitmek için “İyi Hal Belgesi” aldı. Göç eden uzman doktor sayısı giderek artarken kamu hastanelerindeki nitelikli sağlık hizmeti giderek azalıyor. Doktor sayısının azalması ile doktor başına düşen hasta sayısının tırmanması, randevu krizini daha da derinleştirdi.

Birgün gazetesinden Mustafa Bildirci’nin haberine göre, CHP Milletvekili Murat Emir’in çalışması, Ankara’da bazı bölümlerde, şehir hastanelerininde olduğu bölgeler dahil hiçbir yerde randevu verilemediğini ortaya koydu. Başkent’te nüfusun büyük bölümünün Çankaya, Keçiören ve Yenimahalle ilçelerinde yaşadığını belirten Emir, “Vatandaşlardan sürekli gelen şikâyetlerin ardından yaptığımız araştırmalarda birçok bölümde randevu verilemediğini tespit ettik” dedi.

Merkez ilçelerde yaşayan ve randevu alamayan hastalar, Pursaklar ile Kazan’daki uzak hastanelere gitmek zorunda kalıyor. CHP’li Emir’in verdiği bilgiye göre, bu nedenle ilçe hastanelerinde de yoğunluk yaşanıyor. Emir, “Hem şehir merkezinden her gün binlerce hasta buralara sürüklenmek zorunda kalıyor hem de bu ilçelerde yaşayanlar sağlık hizmeti alamaz hale geliyor” diye konuştu.

Çalışmaya göre, Ankara’da Çocuk Cerrahisi bölümünde Çankaya ve Yenimahalle’de randevu bulunamıyor. Estetik ve Plastik Cerrahi bölümünde ise Yenimahalle’de en erken 11 gün sonraya, Çankaya’da ise en erken 10 gün sonraya randevu alınabiliyor. Kardiyoloji bölümünde de durum farksız. Yenimahalle ve Çankaya’da en erken 15 gün sonrasına, Deri ve Zührevi Hastalıkları, Ortopedi ve Travmatoloji ile Kulak Burun Boğaz bölümlerinde de en erken 10 gün sonrasına randevu bulunabiliyor.

Konuyu Meclis gündemine taşıyan CHP’li Emir, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın şu sorularını yanıtlamasını istedi:

Türkiye genelinde yaşanan randevu sorunu ile ilgili bir çözüm planı bulunmakta mıdır?

Kamu hastanelerindeki uzman doktor sayısının artırılması düşünülmekte midir?

Randevu krizi yaşanırken TL’deki değer kaybı ameliyatların zamanında yapılmasına engel oluyor. Çok sayıda hastanede, “Yatak yok” gerekçesiyle hastalara ameliyatları için gün verilemezken döviz kurundaki rekor artış ameliyatlarda kullanılan bazı tıbbi malzemelere erişimi güçleştiriyor. Firmaların, yükselen kur nedeniyle hastanelere tıbbi malzeme vermek istemediği iddia ediliyor. Durumu acil olan ve bekleyemeyecek durumda olan hastalar ise ciddi fark ücreti ödemek zorunda kalıyor.

Fiyat artışları, hastaların ilaçlara erişimini zorlaştırıyor. Başta kanser hastaları olmak üzere çok sayıda yurttaş mağdur ediliyor. Eczacılar, mide ilaçları ile göz damlalarının bulunamadığını ifade ediyor. Ortopedi ve beyin cerrahi ameliyatlarındaki malzeme erişim sorunun da giderek büyüdüğü kaydediliyor. TÜİK’in, bu yılın haziran ayına ilişkin enflasyon verileri, geçen yılının aynı ayına göre artışın en yüksek yaşandığı ikinci sektörün yüzde 65,69 ile sağlık olduğunu ortaya koymuştu.

Sağlık sistemindeki çöküşü değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten’e göre, yaşanan randevu krizi, ‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ ile ilgili. Sorunun sadece randevu alımlarında değil, ileri tarihlere ertelenen ameliyatlarda da yaşandığını aktaran TTB İkinci Başkanı, şöyle dedi: “Ameliyatlarda kullandığımız malzemelere döviz artışı nedeniyle ulaşım zorlaşıyor. Ameliyatların ertelenmesi hem malzeme eksikliği hem de sağlık sistemindeki sorunlarla ilişkili.” Yurtdışına göç eden hekimlerin sayısına dikkat çeken Ökten ayrıca hekimlerin kamu hastanelerindeki çalışma koşulları nedeniyle özel hastaneleri tercih ettiğine vurgu yaptı.