Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç CHP’nin aday belirleme süreci ve yerel seçimlere dair görüşlerini Sarıyer Belediyesi Ana Hizmet Binası önünde gerçekleştirdiği basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaştı. Sarıyerlilerin yoğun katılım gösterdiği ve ‘Sarıyer’in Başkanı’, ‘Sarıyer Giderse İstanbul Gider’, ‘Sarıyer Seninle Gurur Duyuyor’ ve ‘Hak, hukuk, adalet’ sloganları ile karşıladığı Genç, aday belirleme sürecinin objektif ve tutarlı bir şekilde yapılmadığını belirterek, “Komşularım için endişeliyim” dedi.

15 yıllık evladım diye hitap ettiği Sarıyer’den CHP yetkililerine seslenen Genç, sürecin yeniden değerlendirilmedi için 18 Şubat’a kadar beleyeceğini söyledi.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Bundan tam 15 sene önce, %27 oy oranı ile başladığımız yolculuğu 2009 seçimlerinde %37, 2014 yılında %52, 2019 yılında ise %60’lara taşıdık. Bir çocuğun doğumundan 15 yaşına gelişi gibi Sarıyer’i birlikte büyüttük.

Her kesimden verilen bu oy için tüm Sarıyer’e teşekkür ederim. Çalışma arkadaşlarımla birlikte on beş yıl emek harcamış, alın teri dökmüş, büyük mücadele ortaya koymuş bir belediye başkanı olarak adaylık sürecimin sonucunu televizyon ve sosyal medyadan takip ederek öğrenmek zorunda kalmış olmam 100.yılını geride bırakan partimizin kültürüyle bağdaşmamaktadır.

Aday belirlemenin objektif ve tutarlı bir şekilde kamuoyu yoklamalarına bağlı olarak yapılmadığı da ortadadır. Çünkü bu süreçte yaptırdığımız iki anket çalışması Sarıyerlilerin tercihi ile yeniden seçileceğimizi açıkça ortaya koyarken, buradan soruyorum! Hangi anket sonucu böyle bir kararın alınmasına neden oldu? Sarıyer’de sadece partililerimizin oylarıyla değil çok farklı kesimlerden, siyasi görüşten insanlarımızın desteği ile biz bu noktaya geldik.

Sarıyer’in birleştirici gücüyüz. Tüm bu nedenlerle yaşatılan haksızlıkların değerlendirmesini başta Sarıyerli komşularım olmak üzere sağduyulu her vatandaşımızın vicdanına bırakıyorum. Siyasi hesaplaşmaya dönüştürülen aday belirleme süreci Sarıyerlilerin kaygılarını, beklentilerini ve önceliklerini görmekten çok uzaktır. Yapılan atama da bunu açıkça göstermektedir. Hiçbir siyasi hesaplaşma Sarıyer’den ve Sarıyerlilerden kıymetli değildir.

Ve Sarıyer bunu asla kabul etmez. Demokrasi ve toplumsal mücadelem devam ediyor. Sarıyerlilerle birlikte sevgi büyüten kocaman bir aile olduk.

Sarıyer’in geleceğinden endişeliyim

Şimdi 15 yıllık evladım Sarıyer’in geleceğinden endişeliyim. Sarıyer’in kaybedilmesinden endişeliyim. 2009’da hazırladığımız Sarıyer Kalkınma Eylem Planı ile başlattığımız orta ve uzun vadeli projelerin tamamlanmamasından bir mühendis olarak endişeliyim. Çünkü planlama liyakatli ellerde yapılabilir ve uygulanabilir. Devam eden mülkiyet çözüm sürecinin tamamlanmamasından endişeliyim. Yerinde dönüşüm istediğimiz gecekondularımız için, avucumda tuttuğum ranta açılmasına izin vermediğimiz tüm alanlar için endişeliyim.

Oluşturduğumuz birlik ve beraberlik ortamının bozulmasından endişeliyim. Sarıyer Akademi’de okuyan on binlerce evladımızın geleceği için endişeliyim. SAGEM’lere, kreşlere çocuklarını bırakan anneler için endişeliyim. Yavrusu ve yuvası için çırpınan kadınlarımız için endişeliyim. 30 yıl sonra sokağa çıkan annelerin engelli çocuğu için endişeliyim. Sarıyer’e 40 yıl sonra devlet olarak Şükrü Genç geldi diyen komşularım için endişeliyim. Alınan bu kararın siyasi intihar olduğundan endişeliyim.

Cumhuriyet Halk Partisi; partiden ziyade ata baba yadigarı, genç nesillere aktarılması gereken kültürel bir birikimdir. Parti organları birbirini denetleyen ve yapılan veya yapılması muhtemel hataları önleyici mekanizmalar olup, şeffaf ve halka hesap verecek şekilde oluşturulur. Ancak Sarıyer ilçemizin Türkiye’nin demografik zenginlik bakımından tek örnek bölge olduğu, birbiriyle barışık yaşamaya alışmış yurttaşların siyasi mülahazalardan izole kaldığı, ancak mahalli geçmiş ve köprü vazifesi gören Sarıyerli kimliği ile kapsayıcı rol oynayan kişileri benimsediği, zorlama ile tepeden inme kişilere sert tavır aldığı gerçeği partimiz üst kurullarınca yeterince anlaşılamadığından endişeliyim.

Ne Sarıyer ne de Sarıyer halkı kurtarılmış bölge veya müstahkem bir kale değildir. Burada ilişkiler köklü ve duygusaldır. Bunun en net örneği başkanlık yaptığım 3 dönem en büyük kanıtıdır. Zira hiç bir parti oyunu artırarak 3 dönem Sarıyer’de üstünlük sağlayamamıştır. Şahsım vasıtasıyla elde edilen bu kazanımların görülmemesi en hafif tabirle akıl tutulmasıdır.

Sarıyer halkının feraseti çok yüksektir, bunu da tarihe çok net bir not bırakacak şekilde 31 Mart’ta gösterileceğinden endişeliyim. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına Sarıyer başka bir iktidarla mı yola devam etsin? 15 yıllık senin, benim hepimizin emekleri boşa mı gitsin? İşte bütün bunlar ve daha fazlası için endişeliyim!

Parti yönetimimiz kazanacak adayla seçime gitmekten yana tercih kullanacaktır. Umut ediyorum, parti yönetimimiz Sarıyerlilerin sesini duyacaktır. Umut ediyorum, parti yönetimimiz doğru saha ölçümlerine göre hareket edecektir. Umut ediyorum parti yönetimimiz Sarıyer ve İstanbul’u kazanmak için en doğru adayı belirleyecektir.

Tüm bu tespitler doğrultusunda, sahadan gelen ölçümler ve talepler dikkate alınarak bu kararın partimizce yeniden gözden geçirilmesini Sarıyerliler adına talep ediyorum.”