İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Muharrem Matemi Lokması”na ortak oldu
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat Muharrem orucunun 6’ncı gününde, Beşiktaş Kültür ve Cemevi’nde Alevi vatandaşlarla bir araya geldi. Muharrem matemi lokması dede Okan Doğan’ın duasıyla dağıtıldı.
“İnsanları ayrıştıran, kutuplaştıran akıllarla karşı karşıya kalabiliriz”
Vatandaşların lokmasını paylaşan İmamoğlu, “Tarihimizde böyle çok acı anlar vardır ve sonrasında o artık insanlığa mal olmuştur. Az önce dedemiz, çok özenli bir biçimde, güzel bir dille süreci bize tarifledi. Dönem dönem insanlık tarihi, İslam tarihinin yaşadığı bu acı olayın benzerlerini, ne yazık ki tarih boyunca yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Allah esirgesin bu toplumu, milletimizi ve böyle acıları hiç yaşamayalım” dedi.
“Böyle acıların yaşanacağı bir insan kitlesi ya da millet asla değiliz” diyen İmamoğlu, “Ama dönem dönem insanları birbirine düşüren, nifak sokan, iftirada bulunan ve insanları ayrıştıran, kutuplaştıran, birbirine düşmanlaştıran akıllarla karşı karşıya kalabiliriz. Bizi, bu kadim toprakların, bu güzel toprakların güzel insanları olarak en başta koruyacak olan şey, derin vicdanımızdır, inancımızdır. Dolayısıyla inancını, vicdanını iyi taşıyan, bu toprakları iyi temsil eden insanlar asla buna müsaade etmez, etmeyecek ve kesinlikle ve kesinlikle bu tür ortamların karşısında dimdik ayakta duracaktır” şeklinde konuştu.
“Cemevlerini tartışmak ve tartıştırmak devletimize yakışmıyor”
“Cemevi meselesi, bu toplumun şu anda tartışma olarak yaşadığı boyutuyla, asla ve asla milletimize de devletimize de yakışan bir mesele değildir” diyen İmamoğlu, şunları söyledi: “Bunu tartışmak ve tartıştırmak dahi yakışmıyor. Yani bu topraklarda İslam tarihi açısından, Türk tarihi açısından, bu toplumun belki de en eski ibadethane biçimi olarak tespitli, tescilli kabul edilen yapılardan, oluşumlardan birisi olan cemevinin ‘İbadethane mi, değil mi’ diye, içi mesajlarla dolu bir tartışmaya malzeme edilmesi, çok ayıp. Muharrem ayı vesilesiyle sizlerle aynı sofrada oturan bir kardeşiniz, hemşehriniz, yol arkadaşınız, Belediye Başkanınız olarak söylüyorum ki; cemevi ibadethanedir. Nokta. Alevi vatandaşlarımızın orada Yaradan'a sığındığı, dua ettiği, insanlık alemi için hep güzel ve erdemli düşünceleri ifade ettiği bir ibadethanedir. Biz, bunun yoğun bir çabasını ve mücadelesini verdik, vermeye devam ediyoruz. Seçim zamanları bir şekilde, bir kısım siyasi oluşumlar tarafından gündeme getirilen bu husus, siyasi bir mesele değildir.”
“Cemevleri için verdiğimiz önerge İBB Meclisi’nde reddedildi”
Bütün ibadethanelere eşit bakan bir anlayışa sahip olduklarına vurgu yapan İmamoğlu, bunun laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin asli sorumluluklarından bir tanesi olduğunun altını çizdi. Cemevlerinin ibadethane olduğunun kabul edilmesi yönünde verdikleri önergenin İBB Meclisi’nde reddedildiğini aktaran İmamoğlu, “Reddedilirken, ‘Bu mesele belediye meclisinin değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir’ cevabı verilmiştir” hatırlatmasında bulundu. Bu konunun çözüme kavuşturularak, söz konusu tartışmanın yaşadığımız topraklardan çıkarılması gerektiğine dikkat çeken İmamoğlu, göreve geldikleri anda kurdukları “İnanç Masası”nın çalışmalarından örnekler verdi. Yaptıkları hizmetlerin siyasi faaliyet ya da lütuf olmadığını belirten İmamoğlu, “Ekrem İmamoğlu olarak, bu bölümünü mahcubiyetle ifade ediyorum. Eksik kalanı tamamlama sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Daha fazla eksiğimiz var. Onları da tamamlayarak görevimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Hep dua ediyorum ki…”
İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Elbette hep dua ediyorum ki; özellikle o güzel, tertemiz kalpleriyle vatanını, milletini, Cumhuriyet’ini, bu memleketin güzel ilkelerin koruyucusu olma konusunda hassasiyet gösteren Alevi vatandaşlarımızın ve bütün hemşehrilerimizin güzel günlerde yaşadığı bir İstanbul ve bir memleket sevdasıyla hep beraber çalışalım, hep beraber çocuklarımızın, gençlerimizin pırıl pırıl, aydınlık, çağdaş bir geleceğe kavuşmalarını sağlayalım isterim. Bu manada hem Rıza Başkanımız kendi ilçesinde hem biz İstanbul ölçeğinde, elimizden geleni, terimizin son damlasına kadar, ahlaklı bir biçimde, size mahcup olmadan, toplumun içerisinde konuşulacakları toplumun içerisinde, aile içerisinde konuşacakları aile içerisinde konuşarak, ahlaklı bir biçimde süreç yönetmeyi devam ettireceğiz. Yanlış yapanlardan, doğru yoldan ayrılanlardan, İstanbul'umuza ve memleketimize zarar veren akıllardan, Allah, memleketimizi ve milletimizi korusun.”