Başarının önündeki en önemli engellerden biri: Erteleme hastalığı

Modern insanın en büyük sorunlarından birisi olarak erteleme hastalığının öne çıktığını belirten uzmanlar erteleme yapmaktan ne kadar pişmanlık duyuluyorsa, erteleme tuzağına bir o kadar fazla düşüldüğünü söylüyor. Erteleme hastalığının başarının önündeki en önemli engellerden birisi olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, erteleme hastalığının temelinde yalnızca bir irade ya da tembellik sorunu bulunmadığını belirtiyor. Hangi duyguların ertelemeye neden olduğunun ortaya konması gerektiğini dile getiren Şentürk, anksiyete, DEHB ve mükemmeliyetçi kişilik özelliklerine sahip bireylerde erteleme hastalığının daha fazla görüldüğünün altını çiziyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, erteleme hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu ve nedenleri hakkında bilgi verdi.

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk

 

Akademik erteleme, en sık karşılaşılan erteleme hastalığı türü

Modern insanın en büyük sorunlarından birisi olarak erteleme hastalığı öne çıkıyor. Çoğu insan kendisine tanıdık bulduğu erteleme davranışıyla okul, üniversite, çalışma hayatı, sosyal hayat gibi farklı alanlarda karşılaşıyor.

Erteleme hastalığının başarının önündeki en önemli engellerden birisi olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “En sık karşılaşılan erteleme türü ödevlerin veya sınavlara çalışmanın ertelenmesi şeklinde karşımıza çıkan akademik ertelemedir.” dedi.

Önemli olan noktanın, erteleme davranışının devamlılık seyrederek kişinin hayatını her yönüyle etkilemeye başlayıp başlamadığı olduğuna dikkat çeken Şentürk, “İnsanların yaklaşık yüzde 20’si kronik erteleyicidir. Erteleme hastalığı olan bireylerin yaklaşık yarısı internet ve sosyal medya aracılığıyla erteleme davranışını gerçekleştirir. Esas yapmaları gereken aktiviteyi ertelemek için bu mecralarda geçirdikleri sürenin günlük ortalama 1,5 saat olduğu bilinmektedir.” şeklinde konuştu.

 

Sorun, sonuca odaklanarak başarısızlık korkusu hissetmek

Erteleme yapmaktan ne kadar pişmanlık duyuluyorsa, erteleme tuzağına bir o kadar fazla düşüldüğünün çalışmalarla ortaya konulduğunu belirten Şentürk, “Erteleme hastalığının temelinde yalnızca bir irade ya da tembellik sorunu bulunmaz. Bu sorun çok daha zor görevleri yerine getirip başarıya ulaşmış kişilerde dahi zaman zaman baş gösteriyor. Burada esas sorun görev sürecine değil sonuca odaklanarak başarısızlık korkusu hissetmek, sonuç hakkında endişelenmek ve giderek artan endişe nedeniyle harekete geçememek ya da geçmemeyi tercih etmektir. Böylece kişi, üzerinden kalkabileceği bir görevi dahi kendisine yük olarak görür ve görevi olduğundan büyük algılayarak nereden başlayacağını bilemez. Sonuç olarak kişi, o anda yönetmekte güçlük çektiği olumsuz duygulardan uzaklaşmak maksadıyla kendini daha iyi hissettirecek şeylerin arayışına girer ve birileriyle telefonda konuşma, sosyal medyada zaman geçirme, online oyun oynama gibi başka şeylerle uğraşma yolunu seçer.” açıklamasını yaptı.

 

Ertelemenin nedeni duygusal olabilir

Eski anlayışın zaman yönetimini ön plana alırken, yeni anlayışın duygular üzerinde yoğunlaştığını ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Eskiden bugünün işinin yarına bırakılmasına, tembellik ve irade eksikliğinin sebep olduğu düşünülürken, şu anda hangi duyguların ertelemeye neden olduğunun ortaya konması ve bu duygularla tanışılıp yüzleşilmesi gerekliliği öneriliyor.” dedi.

Erteleme hastalığıyla en sık ilişkili psikiyatrik bozukluklar anksiyete bozukluğu ve erişkin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olduğunun altını çizen Şentürk, “Yine mükemmeliyetçi kişilik özelliklerine sahip bireylerde de erteleme hastalığının daha fazla görüldüğü bilinmektedir.” diyerek sözlerini tamamladı.